Sualtında bir ilki gerçekleştirdik: Kaş ve Aşk…
Sensizlik Varmış albümünün Kaş’ta çekilen dördüncü klibi 20 Ekim’de yayına girdi. Ben Kaş’tayım şarkısı için gerçekleştirilen prodüksiyonun ilk çekimleri Ağustos 2011’de yönetmen Evren Arasıl tarafından Echo Bar‘da yapıldı. Kaş’taki dostlarım ve dinleyicilerimle uzun yıllardır birlikte söylediğim bu şarkının sahne çekimlerinde Sarp Maden (elektrik gitar), Matt Hall (bas gitar), Okay Aynur (davul) ve Engin Recepoğulları (saksafon, kamera arkası çekimlerinde) eşlik etti. Sıcak bir Ağustos akşamüstü çekim için Echo Bar’da toplanan kalabalığın tamamı yine Kaş’taki dostlarımdan oluşuyordu. Şarkıyı hep bir ağızdan ezbere söyleyecek olan bu seyirci topluluğunun arasında Şevval Sam ve Uğur Polat gibi Kaş’a gönül vermiş, tanıdık yüzler de vardı. Kısa bir sohbetin ardından büyük ahşap kapı kapandı, sahne ışıkları yandı, klimalar sonuna kadar açıldı ve çekim başladı…
Echo Bar’daki performans çekimleri 25 Ağustos günü keyifli ve coşkulu bir biçimde tamamlandıktan sonra sıra sualtı planlarına gelmişti. Bu teknik uzmanlık gerektiren çekimleri, Türkiye’de hakkını vererek yapabilecek tek bir isim vardı: Bengiz Özdereli. Uzun yıllardır sualtı video prodüksiyonları yapan ve bu alanda çok sayıda reklam, klip ve dizi filme imza atan Beng’S Production bu kez bir ilki gerçekleştirmek için Kaş’taydı. Çekimler havuzda değil denizde yapılacaktı. Çok sayıda insan sualtında rol alacaktı ve havuzdakinden farklı olarak ne suyun ısısını ne de zorlayıcı akıntı ve bulanıklıkları engellemek mümkündü. Üstelik, sualtında dalış elbiseleri, tüp, maske ve paletlerle değil, kumaş elbiselerle nefes tutarak oynayacaktık. İlk sualtı denemelerine başladığımız sonbaharda artık su sıcaklığı iyice düşmüştü. Bu nedenle çekimlere devam edilemedi ve bir sonraki yaza ertelendi.
Tam bir yıl sonra, Ağustos 2012’nin son günlerinde koca bir van dolusu ekipmanla İstanbul’dan Kaş’a gelen BENG’s PRODUCTION ekibi, önce teknik ön hazırlıkla işe başladı. Çekimlerde kullanılacak bel ağırlıkları için özel kemerler imal edildi; Seda Ergün, benimle başrolü paylaşacak olan deneyimli dalış eğitmeni Selin Beşkardeş‘in sualtındaki özel elbisesini tasarladı; aşağıya indirilecek müzik enstrümanları temin edildi; Mavi Bar‘ın klasik boyalı tahta sandalyelerinden iki tanesi ödünç alındı; sualtına yerleştirilecek büyük, beyaz dere taşları getirtildi. Ardından Kaş Camping‘de keşif dalışları ve deneme çekimlerine geçildi. Çok eski dostlarım olan Selin ve Erol Öztunalı, bu prodüksiyon için Sundiving dalış merkezinin tüm imkanlarını çekim ekibinin kullanımına sunmuşlardı. Önce sualtı grup performansının yapılacağı yer belirlendi; sonra taşlar suya indirilip taşındı ve tek tek dizildi. Artık gerçek çekimler için her şey hazır gibi görünüyordu (tabi, sualtının doğal sürprizlerini dikkate almazsak!).
İlk çekimler, benim tek başına suya atlayışım ve derine doğru dalış planlarımdı. Daha sonra sualtında Selin’le buluşmam ve yazıların üzerinden geçiş sahnelerimiz çekildi. Ve sonunda en zorlu, ama bir o kadar da eğlenceli kısma sıra gelmişti. Birçoğu Kaş’a yıllarını vermiş çok deneyimli dalış eğitmenlerinden oluşan 10 kişilik bir ekip, müzik enstrümanlarıyla sualtına inip orada Kaş şarkısını birlikte çalıp söyleyeceklerdi. O sırada ben ve Selin de senaryoya göre, sandalyede oturup onları dinleyecektik (yani bir çeşit, sualtında kendi şarkımı seslendiren bir orkestranın konserini izliyor gibi olacaktık). Önce çekim ekibi sualtı setini kurdu, altlarına ağırlık bağlanan iki sandalyeyi ve oyuncuların senkronizasyon için sualtında müziği dinlemelerini sağlayacak hoparlörü yerleştirdi. Kiminin elinde gitar, kiminin elinde trampet, dalgıçlar yavaş yavaş aşağıya doğru indirildi. Bengiz Özdereli ve ekibi üç sualtı kamerasıyla çekimlere başladıktan sonra, rengarenk giysileriyle şarkıya eşlik eden oyuncular bir süre sonra neredeyse çekimde olduklarını unutmuşçasına eğlenmeye ve kendi aralarında şakalaşmaya başlamışlardı. Yaklaşık bir saat kadar sualtında kalan ekip tekrar karaya çıktığında herkesin keyfi yerindeydi ve görüntüleri seyretmek için sabırsızlanıyordu. Bu zorlu günü de başarıyla tamamlamıştık.
Yaklaşık bir hafta süren yorucu ama heyecan verici çekim sürecinin sonunda, kaydedilen tüm görüntüler Bengiz Özdereli’nin Kaş’taki ev stüdyosunda tek tek seçilip montajlandı. Video film artık son rötuşları yapılıp yayınlanmaya hazır sayılırdı.
Teknik ve içerik açısından bir ilk özelliği taşımasının ötesinde, bu prodüksiyonun en değerli yanı, tümüyle Kaş’ta ve Kaş’a gönül veren onlarca güzel dostun özverisi ve becerisiyle başarılmış olmasıdır. Bu kısacık filmin, Kaş’taki dostluğu ve samimiyeti anlatan gerçek bir hikaye olarak anılması dileğiyle… Bir hayalin gerçekleşmesinde emeği geçen tüm dostlara yürekten teşekkürler.
Sahne Çekimleri (2011): Yönetmen: Evren Arasıl / Kameramanlar: Mert Çandır, Uğur Yavaş, Kamil Okyay
Sualtı ve dış mekan çekimleri (2012): BENG’s Production / Yönetmen: Bengiz Özdereli / Kameramanlar: Akın Bağcılar, Cenk Tatarer / Dalış asistanları: Elif Karagöz, Cenk Metinkaya, Medar Kaplan / Kurgu: Akın Bağcılar / Kostüm ve makyaj: Seda Ergün
Sualtı oyuncuları: Selin Beşkardeş, Şahika Günaydın, Arzum Soylu, Şeyda Maraş, Atilla Kara, Cenk Metinkaya, Kamil Okyay, Uğur Yavaş, Can Kahvecioglu, Bedri Pulat, Gökhan Karabolat
Teşekkürler: BENG’S PRODUCTION, KAŞ CAMPING – SUNDIVING, ECHO BAR, TUWA MAHAL, MAVİ BAR, Okan Elektronik, Mustafa Eriş (Uluburun Teknesi), Başar Kalıpçı ve desteğini esirgemeyen tüm sevgili dostlar…